Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkez Divan Kurulu Üyelerimiz,
Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yürütme ve Disiplin Kurulu Üyelerimiz,
Ülkü Ocakları Genel Başkanımız ve Yöneticileri,
Türk Hukuk Enstitüsü Genel Merkez ve İl Yöneticilerimiz,
Kıymetli Meslektaşlarımız,
Değerli Katılımcılar,
Türk Hukuk Enstitüsü’nün 22. Olağan Genel Kuruluna hepiniz hoş geldiniz. Şeref verdiniz.
Öncelikle Türk Hukuk Enstitüsü yönetimine benimle birlikte ekip arkadaşlarımı layık gördüğünüz için teşekkürlerimi sunuyorum.
Görev süremiz boyunca Türk Milliyetçiliği fikriyatı ve hareketimizin hafızası ile teamüllerine aykırı davranılmayacağını, buna riayet etmeyenle de aynı yolda yürümeyeceğimizi belirtmek istiyorum.
Görevi devraldığımız, Başkanımız Sayın Tarkan Toper Bey ile birlikte, fedakarca mesai harcayan tüm arkadaşlarımıza sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum.
İnşallah bundan sonraki süreçte de onların tecrübelerinden yararlanmaya devam edecek, Türk adalet sisteminin hak ettiği yere gelmesi için birlik ve beraberlik içerisinde yekvücut çalışacağız.
Görev alan, çalışmalarımıza katılan tüm arkadaşlarımızın Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’in “Türk Töresinin bir şartı da yüksek vazife duygusudur. Vazifeyi her ne pahasına olursa olsun yapmaktır. Diğer bir şart, toplum uğrunda her çeşit fedakârlığı yapmaktır. Millete hizmet yolunda şahsi menfaatlerden, şahsi zevklerden feragattir. Vazgeçmektir. Kişiler kendilerini millet için feda ederler. Türk Milleti’nin büyüklüğü böyle yükselecektir.” sözündeki şuurla hareket edeceğinden en ufak şüphe duymuyorum.
Bildiğiniz üzere 1977 yılında Cennetmekan Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’in talimatları doğrultusunda kurulan enstitümüz, bugün Türkiye’nin en köklü sivil toplum kuruluşlarından biridir.
Ayrıca 05.10.1977 yılında alınan Bakanlar Kurulu kararı ile adında “Türk” ifadesinin bulunmasına müsaade edilmiş olması da Enstitümüzün önemini artırmaktadır.
Enstitümüz tarafından bugüne kadar çok sayıda HSK üyeleri, Akademisyenler, Baro Başkanları, Avukatlar, Noterler, Mülki İdare Amirleri ve Bürokratlar devletine ve milletine hizmet etmek üzere yetiştirilmiştir.
Türk Hukuk Enstitüsü çağlara damga vuran Türk adalet anlayışına uygun bir sistem kurulması için katkıda bulunmayı şiar edinmiştir.
Enstitümüz kurulduğu günden bugüne temel değerlerimiz etrafında şekillenebilen, milli ve manevi hassasiyetlere sahip, dünyayı Türk’ün gözünden okuyabilen hukukçuların birlikte çalışabilecekleri ortamın temini ile nihayetinde hukukun üstünlüğü ve adaletin tecellisi için tam 44 yıldır yılmadan mücadele vermektedir.
Gelinen noktada Türkiye’nin güncel hukuki gündemi artık kaçınılmaz ihtiyaç haline gelen yeni ve sivil bir anayasadır.
Milletin ihtiyaçlarını ve taleplerini karşılayabilecek, demokratik ve bugünden geleceğe ışık tutabilen, vesayet izlerini taşımayan sivil bir anayasanın yapılması şarttır.
Gazi Meclisimiz tarafından hazırlanacak yeni Anayasa;
Cumhuriyet’in 100.yılının da yaklaşması ve yeni yönetim sistemine geçmiş olmamız nedeniyle devlet sisteminde antidemokratik tüm unsurları tasfiye ederek temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan devlet bünyesine kavuşmayı temin etmeli,
Herkesin Türk Milletinin bir ferdi olmaktan gurur duyacağı, ayrışmayı değil birleşmeyi, farklılaşmayı değil kucaklaşmayı, kutuplaşmayı değil kaynaşmayı, ayrışmadan bir ve beraber olmayı tahkim edecek uzlaşma zeminini sağlamalıdır.
Anayasa’nın ilk 4 maddesinin değiştirilmesini teklif dahi etmeye yeltenen hainler, o maddelerin bedelinin şehit kanlarıyla ödendiğini bilmezden gelen vatansızlar bize hukuk ve insanlık dersi vermeye kalkmasın. Tarihi misyonumuz gereği ne pahasına olursa olsun milli devlet prensibimizi yansıtan ilk 4 maddeden asla vazgeçilmeyecek, Anayasanın her maddesinde Türk’ün sözü ihanet şebekesinin alnına mıh gibi çakılacaktır.
Türk Hukuk Enstitüsü Liderimiz Devlet Bahçeli Bey’in 2023 Lider Ülke Türkiye vizyonu ve yeni bir anayasa yazımı konusundaki görüşleri doğrultusunda birleştirici ve kucaklayıcı şuurla hareket edecek, üstüne düşen görevleri her daim yerine getirecektir.
Yeni ve sivil anayasa ile birlikte özellikle Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu ve TBMM İç Tüzüğü yeniden ele alınarak devletin temel yönetim mekanizmasını oluşturan bu kanunların Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle aykırı düşmeyecek şekilde değiştirilmesi elzemdir. Türk Hukuk Enstitüsü milletin değişim arzusu kapsamında yeni ve sivil bir anayasa yazımı ile onun alt metinleri olan diğer kanunların değiştirilmesi konusundaki hazırlıklara gerek kendi bünyesindeki çalışma grupları gerekse ulusal komisyonlar vasıtasıyla görüşlerini raporlar halinde ileterek üstüne düşen görevleri her daim yerine getirecektir.
Milli ideallerimiz doğrultusunda hedeflerimizden olan Turan fikriyatımız çerçevesinde Türk dünyasının bir çatı altında toplanması, diğer Türk devletleri ile hukuk sisteminin elverdiği ölçüde entegre olunarak uyumlu çalışmalar yürütülecektir. Türk dünyasında bulunan fakülteler ve barolar ile ortak çalışmalar yapılacaktır.
Yeni Anayasanın yanında devletin temeli olan adalet sisteminin güçlenmesi adına gerek yargı mekanizmalarında gerekse barolarda etkin bir yönetim tarzı takip edilerek Türk Milliyetçilerinin görüşlerinin her alanda karşılık bulması adına çalışmalar yapılacaktır.
Ayrıca üniversiteler ve düşünce çizgimizdeki sivil toplum kuruluşları ile iletişim halinde olunarak hem Türkiye gündemindeki hukuki sorunlara çözüm bulunmasına yönelik çalışmalar yürütülecek hem de yeni mezun genç arkadaşlarımıza kariyer planlaması adına yol haritası çizilmeye çalışılacaktır.
Yazılı ve görsel yayın organları vasıtasıyla sosyal medyada hem yöneticilerimiz hem de ortak çalışma gruplarımız eliyle enstitümüzün görüşleri dile getirilerek kamuoyu oluşturulacaktır.
Türk Hukuk Enstitüsü üyelerinin birlik ve beraberliğini kuvvetlendirmek, genç meslektaşlarımız ile tecrübeli üstatlarımız arasındaki kaynaşmayı sağlamak için pandemi şartları izin verdiği ölçüde geleneksel sosyal faaliyetler yapılmaya başlanacaktır.
Milliyetçi avukatların yurt genelindeki çalışmaları takip ve koordine edilerek, tüm barolarda temsiliyet imkanının sağlanması için çalışmalar yapılacaktır.
Son olarak ülkemizde yaşanan orman yangınları, sel ve salgın hastalıklardan Allah’ın bizleri muhafaza etmesini diliyor, bu afetler esnasında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyorum.
Bu itibarla Genel Kurulumuzun hareketimize ve ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Ne Mutlu Türk’üm Diyene!